ABD Başkanı Donald Trump'ın korumacı ticaret politikaları küresel piyasalarda dalgalanmalara yol açıyor. Cuma günü açıklanan "Önce Amerika Yatırım Politikası" genelgesi, Çinli şirketlerin ABD'deki kritik sektörlerdeki yatırımlarını sınırlandırmayı hedefliyor. Bu adım, zaten enflasyon ve resesyon endişeleriyle boğuşan dünya ekonomileri üzerinde daha fazla baskı yaratıyor. Genelgede, Çin'in ABD'nin "değerli mücevherleri" olarak tanımlanan alanlara yatırım yaptığı, Amerikan şirketlerinin ise Çin'in askeri sanayi sektörüne yatırım yapmasının engellenmesi gerektiği belirtiliyor. ABD'nin bu politikası, iki ülke arasındaki ticari gerilimi daha da tırmandırabilir ve küresel piyasalarda belirsizliği artırabilir. Bu durum, yatırımcıların daha riskten kaçınan bir tavır sergilemesine ve küresel piyasalarda düşüşlere neden olabilir. ABD'nin bu kararlı tavrı, küresel ekonomik istikrarı tehdit eden bir unsur olarak değerlendiriliyor. Uzun vadeli sonuçları ise henüz netlik kazanmış değil.

ABD Piyasaları Düşüşte

ABD'de cuma günü açıklanan veriler karışık bir tablo ortaya koydu. İmalat sanayisi PMI beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, hizmet sektörü PMI 25 ayın en düşük seviyesine geriledi. Michigan Üniversitesi Tüketici Güven Endeksi de düşüş gösterdi. Uzun vadeli enflasyon beklentisi ise yükseldi. Bu veriler, ABD ekonomisinin yavaşlamaya devam ettiğine işaret ediyor ve yatırımcıları endişelendiriyor. 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,43 seviyesinde kalırken, dolar endeksi yüzde 0,4 düştü. S&P 500, Nasdaq ve Dow Jones endeksleri önemli ölçüde düşüş yaşadı. Ancak, hafta başında endeks vadeli kontratları olumlu bir seyir izledi. Bu durum, piyasaların belirsizliğe rağmen toparlanma ihtimaline açık olduğunu gösteriyor. Ancak, belirsizlik devam ettiği sürece piyasa oynaklığı da devam edebilir.

Rusya-Ukrayna Savaşı ve Trump'ın Açıklamaları

Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılması konusunda atılan adımlar yakından takip ediliyor. Trump'ın savaşın sonlandırılması gerektiğini ve ABD'nin Ukrayna'ya 350 milyar dolar harcadığını söylemesi, Zelenskiy'in bu rakamı yalanlaması ve ABD'den alınan yardımın 100 milyar dolar olduğunu açıklaması, piyasaları etkileyen önemli bir gelişme oldu. Bu durum, ABD'nin Ukrayna politikası konusunda belirsizliğin devam ettiğini ve bu belirsizliğin piyasaları nasıl etkileyebileceğini gösteriyor. Savaşın uzaması, küresel ekonomi üzerindeki negatif etkilerini sürdürürken, olası bir barış anlaşmasının küresel piyasalarda olumlu bir etki yaratması bekleniyor. Ancak, barış müzakerelerinin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda piyasaların negatif yönde daha fazla etkilenmesi muhtemeldir.

Avrupa ve Asya Piyasalarında Durum

Almanya'da yapılan erken genel seçimlerin sonuçları Avrupa piyasalarını etkiledi. CDU/CSU partileri seçimi önde tamamlasa da, aşırı sağcı AfD partisinin yükselişi dikkat çekti. CDU/CSU'nun başbakan adayı Merz'in Avrupa'yı güçlendirmeyi ve ABD'den bağımsızlık kazanmayı hedeflemesi, Avrupa'nın ABD ile olan ilişkilerinin geleceği konusunda belirsizlik yaratıyor. Avro Bölgesi'nde açıklanacak enflasyon verileri de piyasalar tarafından yakından takip ediliyor. Bu verilerin Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) politikalarını etkilemesi bekleniyor. Asya piyasalarında ise satıcılı bir seyir gözlemlendi. Çin, ABD'nin yeni yatırım politikasını eleştirerek, Washington'ı ekonomik ve ticari konuları siyasileştirmemeyi çağırdı. Bu gelişmeler, küresel ticaret savaşının devam etmesinin ihtimalini artırıyor ve yatırımcı güvenini olumsuz etkiliyor. Küresel ölçekte yaşanan belirsizlik ve risk iştahındaki düşüş, tüm piyasaları etkileyen faktörler arasında yer alıyor.
Yurt içinde ise Borsa İstanbul satış baskısı altında kaldı ve BIST 100 endeksi yüzde 2,09 düştü. Dolar/TL ise yükseliş gösterdi. Analistler, yurt içi ve yurt dışı ekonomik verilerin takip edilmesi gerektiğini belirtiyor. Enflasyon, faiz oranları ve FED kararları, küresel piyasaların yönünü belirlemede önemli rol oynamaya devam ediyor. Piyasa oynaklığı devam ederken, yatırımcıların dikkatli olması ve risk yönetimini güçlendirmesi önem taşıyor.