6 Şubat depremleri, Türkiye ekonomisine ağır bir darbe indirdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, toplam zarar 103,6 milyar dolar olarak hesaplandı. Milli gelirde ise yüzde 9'luk bir kayıp yaşandı. Zararın büyük bir kısmını (%54,9) konut hasarı oluştururken, depremin etkilediği 11 ilin ekonomisi, hayata geçirilen destek paketleri ve yeniden yapılanma çalışmalarıyla yavaş yavaş toparlanma gösteriyor. Depremin yıkıcı etkilerine rağmen, bölgedeki işletmeler ve vatandaşlar, gösterdikleri direnç ve azimle umut ışığı yakmaya çalışıyorlar. Ekonomik iyileşme sürecinin devam etmesi, hem bölge halkının hayat standartlarının yükselmesi hem de Türkiye ekonomisinin genel performansı için hayati önem taşıyor.
İstihdam Seviyeleri Deprem Öncesine Yaklaşıyor
11 ilde istihdam edilen işçi sayısı Kasım 2024 itibarıyla 1 milyon 936 bine ulaşarak deprem öncesi seviyeleri aştı. Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldeğ, bölgenin ekonomik olarak toparlandığını ve istihdam sorununda azalma yaşandığını belirtti. İşletmelerin vardiya sistemine yeniden geçebildiğini vurgulayan Güldeğ, üretim ve ihracatta da artış olduğunu dile getirdi. Özellikle Kahramanmaraş'ta iplik üretiminin önemine değinen Güldeğ, makinelerin yeniden faaliyete geçirilmesiyle üretimde artış yaşandığını ve ihracatın da yavaş yavaş eski seviyelerine yaklaştığını ifade etti. Ancak, tam bir iyileşmenin sağlanması için uzun bir süreç geçmesi gerektiği de unutulmamalıdır.
Bölge İhracatında Yükseliş
2022 yılında 20,5 milyar dolar olan deprem bölgesi ihracatı, 2023'te 18,2 milyar dolara gerilemişti. Ancak, son verilere göre, ihracat yeniden yükselişe geçerek 19,2 milyar dolara ulaştı. Bu artışta, bazı illerin önemli rol oynadığı görülüyor. Geçen yıl ihracatını en fazla artıran il, yüzde 34,7 ile Hatay oldu. Onu sırasıyla yüzde 14,6 ile Şanlıurfa, yüzde 10,8 ile Kahramanmaraş ve yüzde 8,7 ile Malatya takip etti. Adana ve Şanlıurfa'da ihracat, deprem öncesi dönemi bile aşmayı başardı. Deprem sonrası ihracat sıralamasında 16. sıraya gerileyen Hatay, 2024 yılında yeniden ilk 10 il arasına girmeyi başardı. Bu gelişmeler, bölgenin ekonomik direncini ve toparlanma gücünü gösteriyor.
Finansman Maliyetleri ve Mücbir Sebep Sorunu
İş dünyası için en büyük sorunlardan biri, yüksek finansman maliyetleri olarak öne çıkıyor. Uzun vadeli finansman desteği ihtiyacı, işletmelerin en çok dile getirdiği konuların başında geliyor. Mücbir sebep durumu da önemli bir sorun oluşturuyor. İş dünyası, mücbir sebep süreçlerinin daha uzun süreli ertelenmesini talep ediyor. Bu sorunların aşılması, bölgenin ekonomik toparlanma sürecini hızlandıracaktır. Devletin, bu konularda iş dünyasına sağlayacağı destekler, ekonomik iyileşmenin ivmesini artıracaktır. Yüksek faiz oranları ve mücbir sebep süreçlerinin uzatılması, işletmelerin daha hızlı toparlanmasına katkı sağlayacaktır. Bu sayede, depremden etkilenen bölgenin ekonomik canlanması daha hızlı gerçekleşebilir.