Halle Ekonomik Araştırma Enstitüsü (IWH), Almanya'da şirket iflaslarının 2024'ün dördüncü çeyreğinde 2009 finansal krizinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını açıkladı. Aralık ayında 1340 şirket iflası başvurusu gerçekleşti. Bu rakam, bir önceki yılın aynı ayına göre %24'lük bir artış anlamına geliyor. 2016-2019 yılları arasındaki ortalamayla kıyaslandığında ise artış %54'ü buluyor. Bu durum, ülke ekonomisinin kırılganlığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle imalat sektöründeki zayıflık, Almanya'nın ekonomik performansını olumsuz etkiliyor. Son çeyrekteki toplam iflas sayısı 4215'i bulurken, yaklaşık 38 bin kişi işsiz kaldı. Bu durum, 2023'ün son çeyreğine göre %36'lık bir artışı işaret ediyor. Durumun ciddiyetini gösteren bir başka veri ise; 2024'ün dördüncü çeyreğinde yaşanan iflaslar, son 15 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Yüksek Faiz Oranları ve Maliyetler Etkiliyor

IWH İflas Araştırmaları Bölümü Başkanı Steffen Müller, artan şirket iflaslarını mevcut ekonomik sorunlara, yükselen enerji ve işgücü maliyetlerine bağlıyor. Yıllardır süren düşük faiz oranlarının iflasları önlediğini, pandemi dönemindeki sübvansiyonların da bu durumu desteklediğini belirten Müller, faiz oranlarındaki artış ve sübvansiyonların sona ermesiyle birlikte 2022'den itibaren iflaslarda artış yaşandığını vurguluyor. Artışın sebepleri arasında Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) enflasyonla mücadele politikaları da yer alıyor. ECB'nin sıkılaştıran para politikası, Alman şirketlerinin finansman maliyetlerini artırıyor. Bu da işletmelerin sürdürülebilirliğini zorlaştırıyor ve iflas riskini yükseltiyor. Ekonomik belirsizlik ve yüksek faiz oranları önümüzdeki dönemde de iflas sayısında artışa yol açabilir. Hükümetin bu konuda alacağı tedbirler oldukça önem taşıyor.

Alman Ekonomisinin Kırılganlığı

Almanya ekonomisi, özellikle Avrupa'nın diğer ülkelerine göre daha büyük bir paya sahip olan imalat sektöründeki zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor. Ülke ekonomisi, geçen yılın ikinci çeyreğinde %0,3 küçülmüş, üçüncü çeyrekte ise %0,2 büyüme kaydederek teknik resesyondan kurtulmuştu. Ancak, şirket iflaslarındaki keskin artış, ekonomideki kırılganlığın ve potansiyel risklerin altını çiziyor. Almanya'nın bu zorlu ekonomik dönemden başarıyla çıkabilmesi için, hükümetin etkili önlemler alması gerekiyor. Bu önlemler, hem küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ'ler) hem de büyük şirketlere yönelik olabilir. Destekleyici politikalar, ekonomiyi canlandırmak ve iflasları önlemek için hayati öneme sahip.

İflasların Sosyal Etkileri

Yüksek şirket iflası sayısı sadece ekonomik değil, sosyal sorunları da beraberinde getiriyor. Yaklaşık 38 bin kişinin işsiz kalması, sosyal güvenlik sistemine olan yükü artırıyor. İşsizlik, yoksulluk ve sosyal huzursuzluk gibi olumsuz sonuçlar doğuruyor. Hükümetin, işsiz kalanların yeniden iş bulmalarını sağlamak için eğitim ve istihdam programları geliştirmesi gerekiyor. Ayrıca, iflas eden şirketlerin çalışanlarının haklarının korunması ve desteklenmeleri için acil önlemler alınması önemlidir. Bu durum, Almanya'nın sosyal yapısını olumsuz etkileyebilecek büyük bir risk faktörüdür.